İneklerde Süt Verimini Etkileyen Faktörler ve Süt Veriminin Artırılması
Süt üretim işletmeleri ve süt verimi için inek besleyenler için en önemli kriterlerden birisi süt verimidir. Genel anlamda baktığımızda ne kadar fazla süt alıyorsak yani süt verimi ne kadar fazlaysa işletme o kadar karlıdır diyebiliriz. Tabi ki bunun yanında işletmenin karlılığını etkileyen birçok farklı unsur vardır, bunlara diğer konularımızda değineceğiz. Konumuz olan süt verimi ile alakalı olarak süt verimin bazı önemli faktörlere bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu faktörlerde bazıları hayvan satın almadan veya işletme kurmadan dikkat etmemiz gereken faktörlerdir. Bazılarına ise sonrasında müdahale edebiliriz.
İneklerde Süt Verimini Etkileyen Faktörler
1. Irk ve Genetik
Irk, bir inekten alınabilecek süt miktarını etkileyen en önemli unsurlardan birisidir. Genel olarak sığırlar sütçü, kombine ve etçi olarak ırklar olmak üzere 3’e ayrılır. Tabi ki burada bahsedilen sütçü ırklar özellikle süt verimi anlamında başarılı olan ve bu verim için geliştirilmiş olan ırklardır. Etçi ırklardan veya bazı yerel ırklardan çok iyi şartlarda bile süt verimi konusunda kendisini kanıtlamış bir ırk olan holstein (siyah alaca) ırkının verimine yaklaşmak mümkün değildir.
Süt verimi özelliği bakımından en başarılı ırklar olarak dünyada holstein, esmer ve jersey ırklarını saymak mümkündür. Yapılan çalışmalarda bu ırklara ait süt verimleri yaklaşık olarak aşağıdaki gibidir.
- Holstein ırkı yıllık süt verimi 5.000-8.000 litre
- Esmer ırkı yıllık süt verimi 4.000-6.000 litre
- Jersey ırkı yıllık süt verimi 3.500-5.000 litre
Tabi ki süt verimi diğer bazı faktörlerinde ciddi anlamda etkilediğini unutmamak gerekir. Sadece bir örnek vermek açısından baktığımızda yerli ırklarımızdan birisi olan yerli kara ırkının yıllık süt verimi yaklaşık 450-1.200 litre arasındadır. Kültür ırklarının süt verimi, yerli ırklara göre oldukça yüksektir. Yine sütün kalitesini etkileyen faktörlerden olan kuru madde oranı ve yağ oranı da ineğin ırkı ile doğru orantılıdır. Fakat sütçü ırklarda süt verimi arttığında genellikle süt yağ oranı bir miktar azalmaktadır. En çok bilinen ırklar olan holstein, esmer ve jersey ırklarında süt verimi sıralaması yazdığımız gibi olsa da süt yağ oranı yüksekten düşüğe göre jersey, esmer ve holstein şeklindedir.
2. Yaş
İneklerin süt verdiği dönemlere laktasyon dönemi ismi verilir. Yani ilk kez süt veren bir inek ilk laktasyon dönemini yaşıyordur. Laktasyon sayısının artması ile beraber genellikle ineklerde süt veriminde de artış olur. İlk laktasyon döneminde daha düşük olan süt verimi ileri laktasyon dönemlerinde daha yüksek seviyelere ulaşmaktadır. Yaklaşık olarak inek 6-8 yaşına gelene kadar süt verimi her laktasyon döneminde artar. İneğin 8 yaşını geçmesi ile beraber süt verimi tekrardan azalma eğilimine girer. Yani bir ineğin süt verimi anlamında en iyi dönemi 6-8 yaşlar arasıdır.
3. Canlı Ağırlık
Aynı ırk içerisinde yer alan ineklerde süt verimini etkileyen bir diğer faktör ise canlı ağırlıktır. Daha yüksek canlı ağırlığa sahip olan ineklerin süt verimi de genellikle daha yüksektir. Kondisyonu daha zayıf ve daha az kiloya sahip ineklerde ise süt verimi daha düşük olmaktadır. Genetik özellikler, beslenme gibi faktörler canlı ağırlığı direk olarak etkileyen faktörlerdir. Dolayısı ile süt verimini de dolaylı yoldan etkiler.
4. Beslenme ve Su
Herhangi bir inekten potansiyeli kadar süt alabilmek için ineğin yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesi gerekir. Aksi halde ineğin ırkı veya genetik özelliği ne olursa olsun süt verimi düşük olur, en azından potansiyeline göre düşük olur. Yemin özellikleri, kullanılan yemin rasyonu, yemin içeriği önemlidir. Tüm bunların yanında su da oldukça önemlidir. İnek istediği zaman içebileceği suya rahatlıkla ulaşmalıdır. Su temiz olmalı ve sıcaklığı uygun olmalıdır.
5. Gebelik ve Kızgınlık
İneklerde gebelik sonrasında vücutta birçok değişiklik meydana gelir. Özellikle hormon seviyeleri ciddi anlamda değişmektedir. Gebelikten sonra ineklerde süt veriminde kademeli bir azalma görülmesi muhtemeldir. Bununla birlikte kızgınlık dönemine giren ineklerde de nispeten süt veriminde bir azalma şekillenir.
6. Buzağılama Mevsimi
Buzağılama mevsimi de çok ciddi anlamda olmasa da süt verimini etkileyen bir diğer unsurdur. Özellikle yeşil yemlerin ve taze otların fazla olması sebebi ile ilkbahar ve yaz aylarında buzağılayan ineklerin süt verimi sonbahar ve kış aylarında buzağılayan ineklere göre biraz daha fazla olur.
7. Kuruda Kalma Süresi
Laktasyon dönemi bittikten sonra ineğin sütünün sağılmaktan vazgeçilerek sütten kesilmesine kuruya alma denir. İneğin kuruya alınması ile buzağılama arasında geçen sürece ise kuru dönem ismi verilir. Kuru dönemin birçok avantajı vardır. İneğin dinlenmesi, yavrunun gebeliğin son döneminde anne karnında ideal şekilde gelişmesi, memelerin dinlenmesi bu avantajlardan bazılarıdır. Birçok otorite ineklerin yaklaşık 10 ay sağılmasını ve 2 ay kuru döneme alınmasını önerir. Süt veriminin en yüksek bu şekilde olduğu çalışmalar ile ortaya çıkmıştır.
8. Çevre Sıcaklığı
Hava sıcaklığı süt verimini etkileyen önemli çevresel faktörlerden birisidir. Genellikle sıcak havalarda ineklerin yem tüketiminde azalma görülür ve buna bağlı olarak süt verimi de azalmaktadır. İdeal koşullar ve süt veriminin etkilenmediği koşullar ise hava sıcaklığının 5 ile 20 0C olduğu sıcaklıklardır. 25 0C’nin üstündeki hava sıcaklıklarında süt veriminde düşme görülür. Yine düşük sıcaklıklarda süt verimini olumsuz etkileyebilir. Sıcaklığa karşı en toleranslı sütçü kültür ışkı ise esmer ırkıdır.
9. Hastalıklar ve Sağlık Sorunları
Süt ineklerinde başta metabolizma hastalıkları olmak üzere birçok hastalık yaygın olarak görülür. İstisnasız bir şekilde her hastalıkta süt verimi olumsuz etkilenmektedir. Bazı hastalıklarda bu etki düşük seviyede kalırken bazı hastalıklarda süt verimi neredeyse sıfıra düşmektedir.
İneklerde Süt Veriminin Artırılması
İneklerde süt verimin artırılmasında öncelikli olarak ırk seçimine dikkat etmek gerekir. Sonrasında ise suni tohumlama veya normal tohumlama da boğanın özellikleri önemlidir. Bununla beraber her zaman inekler için hem besin değeri hem de çevre şartları açısından optimum değerleri yakalamak gerekir. İneklere istediklerini ne kadar verirsek, onları ne kadar mutlu edersek, stres ne kadar az olursa süt verimi de o oranda yüksek olacaktır.